2025 yazında gökyüzünde garip bir ışık belirdi.
Şili’deki ATLAS teleskobu bu cismi ilk fark eden ekip oldu.
Gök cisminin yörüngesi olağan dışıydı:
Ne bir asteroid gibiydi ne de klasik bir kuyrukluyıldız.
Güneş’in etrafında dönmüyor, güneş sisteminin içinden geçip gidiyordu.
NASA: “Sıradan bir kuyrukluyıldız” — Harvard’dan Loeb: “Uzay aracı olabilir”
NASA, ilk incelemelerin ardından 3I/ATLAS’ın “sıradan bir kuyrukluyıldız” olduğunu açıkladı.
Ancak Harvard Üniversitesi’nden Profesör Avi Loeb, tıpkı 2017’deki Oumuamua tartışmasında olduğu gibi bu kez de iddialıydı:
“Yörüngesi doğal değil. Bu bir uzay aracı olabilir.”
Bu açıklama dünya çapında tartışma yarattı.
Bilim camiası ikiye bölündü: Doğal mı, yapay mı?
3I/ATLAS’ın sıra dışı özellikleri
Cisim, saatte 200.000 kilometre hızla ilerliyor.
Temmuz sonunda Hubble ve James Webb teleskopları gözlem yaptı.
Görseller, beklenenden farklı bir tablo sundu:
Cisim, ışığı yutuyor ve gaz püskürtüyordu.
Yapısı, bilinen hiçbir kuyrukluyıldıza benzemiyordu.
NASA ve Avrupa Uzay Ajansı uzun süre sessiz kaldı.
Yeni veriler paylaşılmadı, açıklamalar ertelendi.
Bu sessizlik, sosyal medyada “saklanıyor mu?” tartışmalarını tetikledi.
Renk değişimi ve zehirli gaz iddiası
Eylül ayında amatör gökbilimciler, cismin renk değiştirdiğini fark etti.
Spektral ölçümlerde zehirli gaz izleri tespit edildi.
Bazı araştırmacılar bu gazların doğal olmayan bileşenler içerdiğini iddia etti.
Diğerleri ise bunun abartılı bir yorum olduğunu belirtti:
“Yeşil renk, karbon dioksit veya siyanür bileşiklerinden kaynaklanıyor olabilir.”
Papa’nın ziyareti ve ‘göksel işaret’ teorileri
Kasım ayında Papa’nın Türkiye ziyareti ile aynı dönemde
3I/ATLAS’ın Dünya’ya en yakın konuma gelmesi dikkat çekti.
Bu tesadüf, özellikle sosyal medyada “göksel işaret” yorumlarına yol açtı.
Bazı mistik gruplar, bu olayın “yeni bir çağın başlangıcı” olduğuna inandıklarını açıkladı.
Tarih tekerrür mü ediyor?
Antik çağlardan bu yana her büyük kuyrukluyıldız,
büyük değişimlerin ya da felaketlerin habercisi sayıldı.
Şimdi, 21. yüzyılın ortasında insanlık yine aynı soruyla karşı karşıya:
Bu sadece bir gök cismi mi…
Yoksa bir şeyler gerçekten mi yaklaşıyor?